İLÇENİN TARİHİEski çağlarda " İndos Vadisi" olarak bilinen bölge, sırasıyla Hititler, İonlar,Akalar, Frigler, Lidyalılar, Persler Helenler ve Roma İmparatorlukları'nın egemenliği altında kalmıştır.1071 Malazgirt Savaşı'ndan sonra Anadolu'ya gelen göçmen Türk Boyları'ndan Oğuz Kafilesi'nin Avşar Oymağı'na bağlı Karaağaç Baba yönetimindeki bir kol Eşeler Dağı Eteği'ne (bugünkü Dodurgalar, Yazır, Kumavşarı, Darıveren Beldeleri ve çevresi), diğer kolu da Elmadağ eteğine(bugünkü Karahöyükafşarı, Yeşilyuva, Yatağan çevresi) yerleşmişlerdir.Merkezi Kütahya'da olan ve bugünkü Serinhisar İlçesi'ne sınır Germiyanoğulları Beyliği, bereketli Hamit Ovası'nı (Acıpayam Ovası) ele geçirmek amacıyla uzun süren savaşlar yapmışlardır. Bu savaşlar sonucunda Avşar Beyi Karaağaç Baba önderliğinde Germiyanoğulları'ndan kurtulmuş Hamitoğulları'nın eline geçmiştir. Daha sonraları bölge, tekrar Germiyanoğulları'na geçmiştir. 1381 yılında Germiyanoğlu Süleyman Şah'ın Osmanlılarla akraba olması nedeniyle kızı Devlet Hatun'u Osmanlı Hükümdarı Murad Hüdavendigar'ın oğlu Beyazıt'a verdiğinden Hamit Ovası çeyiz olarak Osmanlılara verilmiştir.Sultan Beyazıt'ın Timur'a yenilmesi sonucu, Osmanlılar 'ın zayıflaması ile bölge tekrar Germiyanoğulları'na geçmiştir. Germiyanoğulları'ndan memnun olmayan bölge halkı Hamitoğulları'na bağlanmak isteğiyle başkaldırmıştır. Bölge halkının Germiyanoğulları'na karşı vermiş oldukları mücadele günümüze kadar gelen " Avşar Beyleri" türküsü ile ifadesini bulmuştur.Bu nedenle bölge halkı bir süre "Asi Karaağaç" olarak anılmaya başlanmıştır. 1429 yılında ikinci kez Osmanlılara geçen bölge Isparta Sancağı'na bağlanmıştır. Isparta Sancağı'nda iki Karaağaç olunca birine "Şarkîkaraağaç" diğerine de " Garbikaraağaç" adı verilmiştir. Böylece bölge halkı "Asi" töhmetinden kurtarılmıştır. Bir süre sonra Burdur'un sancak olması nedeniyle bölge Burdur Sancağı'na bağlanmıştır. Garbikaraağaç, 1870 tarihli "Osmanlı İdari Nizamnamesi" ile 1871yılında ilçe olmuştur. 1888 yılında Denizli Sancağı'na bağlanan Garbikaraağaç kazası, daha sonra ACIPAYAM adını almıştır. COĞRAFİ YAPIAcıpayam ilçesi Anadolu yarım adasının güney batısında, Ege Bölgesi ningüney doğusunda yer almaktadır. Denizden yüksekliği 950 metre olan ilçeninyüzölçümü 1925 km²'dir. Ege bölgesinden Akdeniz bölgesine geçişnoktasındadır. Acıpayam ilçesi; Kuzeyde, Serinhisar, Honaz, Bozkurt veÇardak ilçeleri; Doğuda, Burdur ili Yeşilova, Tefenni, Karamanlı ilçeleri,Güneyde; Burdur ili Gölhisar ilçesi ile Çameli ilçesi; Batıda, Muğla ili Dalamanve Köyceğiz ilçeleri ile Beyağaç ve Tavas ilçeleri ile komşudur. NÜFUS
İl/İlçe | 2017 Nüfusu | 2018 Nüfusu | Yıllık Nüfus Artış Hızı 2017 (‰) | Yıllık Nüfus Artış Hızı 2018 (‰) | | | | | | Acıpayam | 55 384 | 55 648 | 0.19 | 0.48 | | | | | |
SOSYAL DURUMAcıpayam bölgedeki en eski Türkmen yerleşim noktalarının başındadır.Yörenin kendine özgü ve çok renkli bir ağzı ile sanayileşmenin olmamasındandolayı geleneklerin büyük oranda korunduğu belde ve köyleri bulunmaktadır.Bazı belde ve köylerimizde yurt dışında çalışanlarının çokluğu nedeniyle,sosyal yaşam daha iyi seviyededir.Tüm belde ve köylerde elektrik ve telefonmevcuttur. Birkaç köyün dışında içme suyu sıkıntısı yoktur.İlçe merkez ve beldelerinde tarım yanında el sanatları ve ticaret yoğundur.Son zamanlarda fason üretim yapılan tekstil işyerleri açılmaya başlamıştır.Ana merkezleri Denizli'de bulunan bazı tekstil firmaları ilçede dikim vepaketleme yerleri açmaya başlamıştır. Köylerde ise tarla tarımı yanında, kültürırkı büyükbaş hayvancılık yapılmaktadır.İlçeden eskiden pamuk ve tütün işçiliği için geçici olarak giden ailelerçoğunlukta iken, bugün yok denecek kadar azalmıştır. Orman köyü olan bazıköylerden pamuk ve tuz işçiliği için ilçe dışına gidenler bulunmaktadır.1980'liyıllarda İlçeden Denizli'ye göç yoğunlaşmış,1990'lı yıllarda ise azalarakdevam etmiştir. İlçe merkezi özellikle imar planı sonrasında bir cazibe merkezihaline gelmiş olup Acıpayam'da konut üretimindeki yükseklik gözeçarpmaktadır. EKONOMİK DURUMÇalışan nüfusun %63,7'si tarım, %25'i hizmet, %11,3'ü sanayi sektöründe çalışmaktadır. İlçede Yumrutaş Organize Sanayi Sitesi, Yeşilyuva sanayi sitesi ve 160 dükkanlık Acıpayam sanayi sitesi vardır İlçe’de 9 adet Krom Maden Ocağı ve 1 adet Hidro Manyezit Humpit Maden Ocağı ve 1 adet Mermer Arama ve işleme ocağı bulunmaktadır. İlçe'de Selüloz Fabrikası, Yem Fabrikası, Agnus Deri Fabrikası, Pamukkale Mermer İşletmesi, Bez Tekstil Fabrikası, Anason İşlemesi faal durumdadır. Ayrıca süt hayvancılığının gelişmesine paralel olarak ilçede 1 adet süt işletme tesisi kurulmuş olup her geçen gün kapasite artışı yapmaktadırlar. Ayakkabıcılık Yeşilyuva'ya “ayakkabıcılar diyarı” denmesinin nedeni nüfusunun %95'iniayakkabıcılık mesleğini icra edenler ve onların ailelerinin oluşturmasıdır. Yeşilyuva, 5106 kişinin yaşadığı, sesiz sedasız, mikro bir başarı öyküsü yazmış durumda. Burada yılda yaklaşık 3 milyon çift ayakkabı üretiliyor ve bunların 36 bini ihraç ediliyor. Kasabada kadınlar dantel yerine ayakkabının ön yüzü anlamına gelen saya işliyor, erkekler de evlerinin altlarındaki atölyelerde ayakkabı imal ediyor. Yeşilyuva' da yaşayanların yüzde 95'i geçimini ayakkabı imalatından sağlıyor. Hemen her evin küçük bir imalathanesi bulunuyor. Ayakkabıcılar Köyü’nde üretilen ayakkabılar sadece Türkiye'nin değil dünyanın dört biryanına satılıyor. Üretim kapasitesi 2 milyon 720 bin olan kasabadan yılda 36bin çift ayakkabı üretiliyor. Ürünlerinin yüzde 60'ını Marmara ve Ege Bölgeleri’ndeki firmalara satan Yeşilyuva' lıların Almanya, Hollanda, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerde müşterileri bulunuyor.Yeşilyuva' nın eski ismi Kayser olduğu için burada üretilen ayakkabılar Kayser ayakkabısı olarak anılıyor. Kasabada bu işle uğraşan 1500 işletme bulunuyor. Günlük erkek ayakkabısı üretiminin talep olduğunda 20-25 bin çifti, talep olmadığında da 10-12 bin çifti bulunduğunu dile getiriyor. Ancak kasabalı üreticiler teknolojik gelişmelere ayak uydurmayıp, çağın gerisinde kalınca günlük üretim miktarı 24 binden 12 bin çifte gerilemiş. Ayakkabı üretiminin tekrar canlılık kazanması da Yeşilyuva Ayakkabıcılar küçük sanayi sitesinin faaliyete geçmesi sayesinde olmuş. Site kurulmadan önce aileler evlerinin altlarındaki dar ve sağlıksız ortamlarda ayakkabı imal ediyorlarmış.Bu durumun üretimin azalmasına, işçiliğin kalitesinin düşmesine ve sağlık sorunlarının artmasına yol açması farklı adımların atılmasını zorunluluk haline getirmiş.Kasabanın önde gelen esnaflarının 1986 yılında 'ayakkabıcılığın sağlıklı koşularda, standartlara uygun üretim alanlarında yapılması' fikrini ortaya atması üzerine ayakkabıcılar sitesi inşa edilmiş. 40 bin metrekare olan alan üzerine kurulu olan sitede yaklaşık 400 kişi çalışıyor. Site, çalışanlar vesileleriyle birlikte en az 2 000 kişinin ekmek kapısı... |