Denizli PROVINCIAL DIRECTORATE OF CULTURE AND TOURISM

Lounda Ancient Cities

Lounda Antik Kenti (Çal İlçesi Aşağıseyit Mahallesi)

Denizli İli, Çal İlçesi, Mahmutgazi ve Aşağıseyit Köyleri arasında yer  alan Geç Helenistik, Roma ve Bizans Dönemine ait kasaba özelliğindeki Lounda Antik Yerleşiminin kalıntılarıdır. Bu kalıntılar Büyük Menderes Nehri’nin güneye doğru akıntısının dönerek kuzeye geldiği yöne aktığı yerlerin çevresindeki arazilerde, Değirmenderesi adı verilen Mevkii’de rastlanılmaktadır. Yukarıseyit Köyü’nün 1 km doğusundaki vadi ve vadi yamaçlarında yer almaktadır.

Yüzeyde anıtsal yapılara rastlanılmamaktadır. Ancak bu yerleşimin kurulduğu yıllarda  anıtsal yapılar yapılmadığı anlamına gelmez. İklim olarak bölgede Akdeniz ikliminden sert karasal iklime yakın olan geçiş iklimi vardır. Ancak bu geçiş ikliminde topografik olarak vadinin dört tarafının kapalı olması ve nehrin verdiği ılıklık Lounda Yerleşimindeki yaşamı kolaylaştırmıştır. Geç Helenistik devirde kurulduğu  tahmin edilen yerleşimin kesintisiz olarak Bizans Çağı’na kadar sürekli bir yerleşim gördüğü anlaşılmaktadır.

Ancak M.S. VIII. yy ‘dan sonra yerleşimin, daralarak dağıldığı tahmin edilmektedir. Yerleşimin, nüfusunun en yoğun olduğu M.S. II. ve III. yy’larda vadi çevresindeki düzlüklere kadar yaygın olması mümkündür.Vadi yamaçlarında kanyonlarda yer alan kaya mezarları da Geç Helenistik, Erken Roma Döneminde kullanıldığı anlaşılmaktadır. Batıda yer alan ve Yukarıseyit Köyü’ne çıkan vadiler içinde Helenistik Döneme ait, muhtemelen ön odalı mezarlar bulunmaktaydı. Lounda Antik yerleşimin bastırdığı herhangi bir sikkeye bugüne kadar rastlanılmamıştır. Bu durumda, Lounda’nın şehirleşme sürecine gelememiş ve Roma Döneminde Kasaba düzeyinde bir yerleşim olarak kalmıştır. Lounda Kenti’nin korunaklı bir yerleşime sahip olmaması Lounda’nın nüfusunu hızla azalarak muhtemelen İslam Orduları’nın yöreye gelmesinden önce, en geç VIII. yy’da ya da erken bir tarihte, nehre bağlı olan geçimini  sağlayan aileler dışında terkedilmiş olmalıdır. Antik Yerleşimin tamamen terk edilmesine rağmen, bölgenin verimli topraklarında yaşam süregelmiştir.